Kelime |
Açıklama |
Hareke |
وهم
|
vehmetmek (Evhamlanmak.) |
وَهَمَ |
وهم |
evhamlanmak (kuruntu duymak) |
وَهَمَ |
وهم |
sanmak (Zannetmek) |
وَهَمَ |
وهم |
kandırmak (aldatmak.) |
وَهَّمَ |
وهم |
ayartmak (Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak.) |
وَهَّمَ |
وهم |
düş gücü (bir şeyi zihinde canlandırma, düşünme yeteneği.) |
وَهْم |
وهم |
fantezi (Sonsuz, sınırsız hayal.) |
وَهْم |
وهم |
kuruntu (İşkil, evham, vehim.) |
وَهْم |
وهم |
hayalet (gerçekte var olmayan şey) |
وَهْم |
وهم |
görüntü (gerçekte var olmadığı halde varmış gibi görünen şey.) |
وَهْم |
وهم |
hayal (zihinde tasarlanan şey, imge, hulya) |
وَهْم |
وهم |
vehim (Kuruntu.) |
وَهْم |