Kelime |
Açıklama |
Hareke |
نظارة
|
gözlüklü (gözlük takmış olan.) |
نَظَّارَة |
نظارة |
gözlük (görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine yarayan araç.) |
نَظَّارَة |
نظارة |
gözetim (gözetim işi, nezaret.) |
نِظَارَة |
نظارة |
gözlem (dikkatli ve plânlı olarak ele alınıp incelenmesi.) |
نِظَارَة |
نظارة |
denet (denetlemek işi.) |
نِظَارَة |
نظارة |
nezaret (Bakma, gözetme, denetim.) |
نِظَارَة |
نظارة |
gözaltı (birinin kuvvetlerince belli bir yerde alıkonulması.) |
نِظَارَة |