Kelime |
Açıklama |
Hareke |
قرع
|
kellik (kel olma durumu.) |
قَرَع |
قرع |
pataklamak (Dövmek.) |
قَرَعَ |
قرع |
dövmek (vurarak canını acıtmak.) |
قَرَعَ |
قرع |
döşenmek (birine kızarak kötü ve küçük düşürücü sözler söylemek.) |
قَرَّعَ |
قرع |
kınamak (Takbih etmek, ayıplamak.) |
قَرَّعَ |
قرع |
terslemek (Bir kimseyi azarlamak.) |
قَرَّعَ |
قرع |
azarlamak (tekdir etmek, paylamak) |
قَرَّعَ |
قرع |
bal kabağı (içi turuncu, iri ve tatlı bir kabak çeşidi) |
قَرْع |
قرع |
kabak (kabakgillerden, birçok türleri olan bir bitki ve bu bitkiden yapılan yemek) |
قَرْع |
قرع |
sakız kabağı (Sebze olarak kullanılan kabak) |
قَرْع |