Kelime |
Açıklama |
Hareke |
غضب
|
kızgınlık (Öfkeli olma durumu.) |
غَضَب |
غضب |
celâllenmek (kızmak, öfkelenmek) |
غَضَب |
غضب |
sabırsızlık (Sabır göstermeme) |
غَضَب |
غضب |
kızgınlaşmak (kızgın duruma gelmek.) |
غَضَب |
غضب |
bıkkınlık (Çok bıkmış olma durumu) |
غَضَب |
غضب |
feveran (Birdenbire öfkelenme.) |
غَضَب |
غضب |
gazap (öfke, kızgınlık, hiddet.) |
غَضَب |
غضب |
hışım (kızgınlık, öfke) |
غَضَب |
غضب |
hiddet (öfke, kızgınlık) |
غَضَب |
غضب |
küskünlük (küskün olma durumu.) |
غَضَب |
غضب |
babalanmak (Babaları tutmak, öfkelenmek.) |
غَضَب |
غضب |
infial (Birine kızma, öfkelenme.) |
غَضَب |
غضب |
öfke (Kızgınlık, hiddet) |
غَضَب |
غضب |
hırs (öfke, kızgınlık) |
غَضَب |
غضب |
dargınlık (dargın olma durumu.) |
غَضَب |
غضب |
küs (Küsmüş, dargın.) |
غَضِب |
غضب |
öfkeli (Kızgın) |
غَضِب |
غضب |
hırçınlaşmak (hırçınlık etmek, hırçın davranmak) |
غَضِبَ |
غضب |
kızgınlaşmak (kızgın duruma gelmek.) |
غَضِبَ |
غضب |
gazaplanmak (öfkelenmek, kızmak.) |
غَضِبَ |
غضب |
hırslanmak (çok kızmak, öfkelenmek) |
غَضِبَ |
غضب |
hiddetlenmek (öfkelenmek, kızmak) |
غَضِبَ |
غضب |
sinirlenmek (Öfkelenmek) |
غَضِبَ |
غضب |
öfkelenmek (Kızmak) |
غَضِبَ |
غضب |
kızmak (Öfkelenmek, sinirlenmek.) |
غَضِبَ |