Kelime |
Açıklama |
Hareke |
عين
|
atamak (Birini bir göreve getirmek, tayin etmek.) |
عَيَّنَ |
عين |
belirlemek (Belirli duruma getirmek, tayin etmek) |
عَيَّنَ |
عين |
iç yüz (Herkesçe bilinmeyen, künh.) |
عَيْن |
عين |
memba (Kaynak, pınar) |
عَيْن |
عين |
evin (bir şeyin içindeki öz, lüp) |
عَيْن |
عين |
kolcu (Bir şeyi korumak için bekleyen görevli.) |
عَيْن |
عين |
kodaman (İleri gelenlerinden olan (kimse).) |
عَيْن |
عين |
emir (kumandan, önder) |
عَيْن |
عين |
göz (görme organı.) |
عَيْن |
عين |
mahiyet (Nitelik, vasıf) |
عَيْن |
عين |
değnekçi (motorlu taşıtların çalıştığı yerlerde yolcuların düzenini sağlayan kimse.) |
عَيْن |
عين |
içmeler (Suyu ilâç olarak kullanılan kaynak.) |
عَيْن |
عين |
mösyö (Fransızcada erkeklere verilen bir ünvan) |
عَيْن |
عين |
öz (Bir kimsenin benliği) |
عَيْن |
عين |
adam (Birinin yanında ve Işinde bulunan kimse) |
عَيْن |
عين |
ajan (Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, casus, temsilci.) |
عَيْن |
عين |
kaymak (Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü.) |
عَيْن |
عين |
cevher (bir şeyin özü) |
عَيْن |
عين |
centilmen (iyi arkadaşlık eden, görgülü, kibar) |
عَيْن |
عين |
efendi (özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi) |
عَيْن |
عين |
casus (bir devletin bir kimsenin sırlarını başkalarına bildiren kimse.) |
عَيْن |
عين |
bey (Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü) |
عَيْن |
عين |
antilop (Hızlı koşan bir sıcak iklim hayvanı.) |
عِين |